Obezite Nedir?
Obezite, şişmanlık
vücutta normalden fazla miktarda yağ birikmesi anlaına gelir.
Neden olur? alınan kalori miktarı harcanandan fazla ise bu enerji
vücutta yağ olarak depolanacaktır. Peki bu normalden fazlanın
kriteri nedir? Vücut kitle indeksi – body mass indeks: kilonuzu
boyunuzun metre cinsinde karesine böldüğünüz zaman bulunan
sayıdır.
Vücut Kitle _ Kilo (kg)
İndeksi _ ------------------------------
Boyun karesi (m)
20-25---normal
25-30---kilolu
30-35---obez
35-40---ileri
obez
40-45---morbid
obez
Böylece farklı bir
tanımlama; morbid obezite kavramıyla karşı karşıya kalıyoruz.
Nedir morbid obezite?;
VKİ 40 üzerinde, neden
olduğu sağlık problemleriyle yaşam kornforunu bozan ve aynı
zamanda oluşturduğu risklerle ölümcül sonuçlar doğurabilen
sonuç olarak yaşam süresini kısaltan aşırı şişmanlık
halidir.
Bu noktaya nasıl geldik?
Geçen ve içinde bulunduğumuz yüzyılda insanoğlunun yaşam tarzı
ve beslenme alışkanlıkları oldukça değişti, hareketsizlik ve
yüksek kalorili sık diyetler ile bazı genetik faktörlerin bir
araya gelmesi ile böyle bir sağlık problemi kaçınılmaz oldu.
ABD nüfusunun %8'i morbid obez, yılda yaklaşık 300.000
kişi obezite nedeniyle hayatını kaybediyor. Yapılan bilimsel
çalışmalar gösteriyor ki obeziteye bağlı ölümler sigaraya
bağlı ölümleri yakalamak üzeredir.
Morbid Obezitenin Vücuda
Zararları?
Morbid obezite kişinin
yaşam konforunu, sosyal hayatını ve ruhsal durumunu olumsuz
etkileyeceği gibi ciddi yandaş hastalıklara da sebep olacaktır.
Kalp-Damar Hastalıkları:
Günümüzde hala damar
sertliği ve kanserler insanoğlunun ölümüne sebep olan en sık
iki sağlık problemidir. Morbid obezite hastaları damar sertliği
açısından ciddi risk altındadır. Kalp krizi ve inme-stroke gibi
damar sertliğine bağlı ölüm sebepleri mobid obezlerde daha sık
görülmektedir. Bu kişiler bu problemden kurtulamazsa yaşıtlarına
göre 10-15 yaş erken hayatlarını kaybediyorlar. Yine kalp damar
sistemi ile ilgili kalp yetmezliği, ritim bozuklukları ve uzak
dolaşımın bozulması ile varis, toplar damar yetmezliği gibi
sorunlar görülebilmektedir.
Şeker Hastalığı:
Abdominal
obezite, Tip II şeker hastalığı gelişimi açısından
kanıtlanmış bir risk faktörüdür.
Üreme
Sistemi:
Obez
kadınlarda adet düzensizliği, polikistik over ve kısırlık gibi
patolojiler daha sık görülür.
Uyku
.bozuklukları, Uyku Apnesi:
Kilonun
% 10 artması, tıkayıcı uyku apnesi gelişmesi olasılığını 6
kat arttırmaktadır. Gece
çok sık uyanıyor olmak, gürültülü horlamak, havasızlık hissi
ile ani uyanmalar, gün içinde uyuklama/bitkinlik halleri olması,
sabah baş ağrıları ve dikkat ve hafıza bozuklukları şeklinde
özetlenebilir.
Safra
Kesesi:
Safra
taşlarının sıklığı özellikle obezlerde daha da artmaktadır.
Karaciğer
Hst:
Karaciğerde
yağlanma, kronik hepatit, siroz. Kalıcı
karaciğer hasarı oluşmadan ameliyat edilmiş olmaları tabi ki
büyük önem taşır.
Akciğer
Problemleri:
Nefes
darlığı
Kemik-Eklem
Problemleri:
İskelet-kas
sistemi ağrılıar, osteoartir dediğimiz eklem problemleri, omurga
hastalıkları görülmektedir. Morbid obezitede basit fiziksel
aktiviteler bile ağrıya sebep olduğu için hareketlerde kısıtlama
başlayacak buna bağlı olarak obezite artacaktır.
Reflü:
Obezitede
reflü olasılığı ve şiddeti artacaktır.
Sindirim
Sistemi:
Diş
eti problemleri, kabızlık, kalın barsak divertikülleri, hemoroid
gibi sindirim sistemi ile ilgili hastalıklar daha fazla görülür.
Kasık fıtığı, göbek fıtığı gibi karın duvarı hastalıkları
artmıştır.
Kanser:
Yemek
borusu, kalın barsak, meme, böbrek, rahim, rahim ağzı, prostat,
pankreas ve safra kesesi kanserlerinin obez hastalarda arttığı
bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Kişi
morbid obez olduğunun farkına vardı ne yapmalı?
Öncelikle
morbid obezitenin sadece estetik yada sosyal hayatla ilgili bir
problem olmadığı ciddi bir sağlık sorunlarına yol açıp yaşam
süresini kısaltan hastalık
olduğunu kavramak gerekir. İkinici
yapılacak şey etraftan duyduğunuz her şeyi unutup çaresiz bir
şekilde kaderinize razı olmak yerine mutlaka tıbbi yardım almak
amacıyla bu konuyla ciddi şekilde ilgilenen bir sağlık kurumuna
başvurun.
Peki
hangi sağlık kurumuna başvuralım?
Bu
konuda ideal yaklaşım obezite ile ciddi şekilde ilgilenen
bünyesinde dahiliye yada endokrinoloji uzmanı, obezite konusunda
donanımlı diyetisyen, psikolog ve obezite cerrahisinde deneyimli
cerrahın olduğu kurumlara başvurmaktır.
Başvurudan
sonra ne yapılıyor?
(Hasta
geldi VKİ:42; ne zaman ameliyat olmak istersiniz? Tabi
ki değil!)
Benim
de içinde bulunduğum kurumda ki günümüzde ideal yaklaşım
budur; öncelik biz hastamızla görüştükten sonra dahiliye
uzmanımızdan görüş alıyoruz.(medikal durumu, cushing hastalığı)
Gerekirse
kardiyoloji, göğüs hastalıklarına danışıyoruz. Ardından
diyetisyenimiz devreye giriyor.(bu problemde hastanın yaşam tarzı,
beslenme alışkanlığı, doğru
diyet)
Bu
değerlendirmeler olduktan sonra tüm sonuçlarıyla hastamızı biz
tekrar görüyoruz. Diyet programı, fiziksel egzersiz gerekirse
psikolojik destek ile takip başlıyor.
Kriterimiz
nedir? Morbid obez hastası doğru diyetin
en az 2 kez ve en az altışar ay boyunca
yapılmasıdır. İşte
morbid
obezitenin zorluğu burada karşımıza çıkıyor, en iyi şartlarda
bile morbid obezitede başarı şansı %3.
Yani uzun dönemde Yo-Yo Sendromu dediğimiz durum karşımıza
çıkıyor, hastaların yaklaşık
%97'si aynı kiloyu
hatta da daha fazlasını geri alıyor. Bu
başarı şansının düşük olması demek değildir ki ilk tercih
ameliyat olsun, düşük de olsa bu şans mutlaka kullanılmalıdır.
Kim
ameliyat olmalı?
Özel
hormanal bozukluğu olmayan ve diyetle zayıflayamadığı
kanıtlanmış tüm morbid obezler ameliyat için
değerlendirilebilir.
VKİ
35-40 arasında olan ileri obezler hastalarda ek hastalık (HT, DM)
oluşmuşsa bu grup da ameliyat için adaydır.
Bilimsel
çalışmalar şunu göstermiştir, iki diyet uygulaması ile istenen
sonuç elde edilemiyorsa ısrarcı olmak zaman kaybı olacaktır ve
obezitenin geri dönüşü olmayan sonuçlarına sebep olabilecektir.
Bu yüzden kriterleri sağlayan hastaya cerrahi seçeneğini sunmamak
ve zaman kaybettirmek tıbbi hata olarak değerlendirilir.(Bu konuda
'bence' olmaz!)
Cerraki
kararı verildi, süreç nasıl işler?
Hastanın
ameliyat kriterlerine uyduğunu tespit ettik ve ameliyat kararı
verdik, bizim obezite hastalarımız bu konuyu oldukça araştırmış
bilgi sahibi kişilerdir ama yine de öncelikle hastalarımızı bu
konuda ayrıntılı şekilde bilgilendiriyoruz.
Ameliyat
sonrası içinde bulunacağı yaşam tarzına, yeni hayatına hazır
olup olmadığını irdeliyoruz. Diyet, günlük yaşam, sportif
aktiviteler gibi değişikliklere hazır olup olmadığına göre son
kararı veriyoruz.
Her
hastamızı mutlaka dahiliye, göğüs hastalıkları, kardiyoloji,
psikiyatri, anestezi uzmanlarımıza muayene ettirip ameliyat ve
sonraki aşamada bizim sürecimizi olumsuz etkileyecek patoloji olup
olmadığına göre önlem alıyoruz.
Çeşitli
ameliyat teknikleri var, mekanizma sınırlayarak, emilimi azaltarak
ve iştahı azaltarak işliyor. Hasta için hangi teknik uygunsa ona
göre karar veriliyor.
Ameliyat
genel anestezi altında ve laparoskopik olarak yapılır. Hasta
ameliyat sonrası 4-6. saatte ayağa kalkar, ağrı kesicilere yanıt
veren hafif ağrısı olur. 1. günde kaçak kontrolü sonrasın
berrak sıvı gıda başlanır. Bundan sonra diyetisyenlerimiz devre
girer. Genellikle 3. gün taburcu edilir ve ortalama 7. gün normal
hayatlarına geri dönerler.
Eve
döner dönmez yürüyüş başlanmalıdır, 7. gün kondisyon
bisikleti, yüzme, 40. günden itibaren ağırlık egzersizleri ile
yaşam tarzı haline getirilmelidir.
Biz
ameliyat sonrası ilerleyen dönemde motivasyonun kaybolmaması için
ekip halinde hastalarımızla irtibatı kesmeyip sürekli teşvik
etmeye çalışıyoruz. Yani ameliyat sonrası dikişler alındı
bitti mi?
Ameliyat
sonrası problemler ve ölüm
Ameliyat
sonrası problemleri konuşurken; morbid obezite hastalığının
hayatı tehdit eden ölümcül bir hastalık olduğu gözden
kaçırılmamalıdır.
Morbid
obez kişiler
eğer tedavi edilmezler ise yaşıtların
göre 10-15 yıl daha erken yaşamını
yitirmektedir.
Dolayısı ile burada estetik hoşnutsuzluk
düzeydeki bir şişmanlıktan bahsetmemekte olduğumuzu yeniden
vurgulamakta yarar vardır.
Obezite
cerrahisinde dünya çapında kabul edilebilir ölüm riski %0
1-4'dür.
Fakat
bu ameliyatlar sonrası ölümler oldukça sansasyonel oluyor.
Toplumun
bakış açısyla ilgili, örneğin by-pass yada kalça kırığı
ameliyatı sonrası ölüm haber değeri taşımaz.
Genel
anestezi ile ilgili riskler; önceden yapılan hazırlık önemlidir,
gelişmiş teknoloji ile anlık takip ve müdahale imkanı vardır.
(1/30000)
Bacaklarda
pıhtı oluşumu ve akciğer embolisi
Yapılan
işleme bağlı riskler: kesilip dikilen mide kısmından kanama ve
kaçaklar olabilmektedir. Bu durumların oranı %1-2 civarındadır.
Ameliyatın
yapılacağı sağlık tesisinin seçimi istenmeyen durumların
ortaya çıkmaması ve ortaya çıkması durumunda hızlı ve doğru
müdahalenin yapılması açısından çok önemlidir.
Biz
hastanemizde, bahsettiğimiz ameliyatları olacak hastalarımızı
ameliyat öncesi kapsamlı şekilde inceleyerek, aynı zamanda
ameliyat-yatış süreci boyunca ve taburculuk sonrasında genel
cerrahi ekibi olarak direk bizime iletişime geçecek şekilde takip
ediyoruz. Böylece oluşacak bir sorun karşısında zaman
kaybetmeden ve hastayı bir an önce iyileştirmeye yönelik hareket
edebiliyoruz.
Uzun
dönemde %1-4 darlık gelişebilir.
Uzun
dönemde yine cilt sarkmaları görülebilmektedir.
Uzun
dönemdeki en büyük problem tekrar geri kilo alımıdır. Ameliyat
sonrasında önerilen diyet ve egzersiz programlarına uyan
hastalarda tekrar morbid obezite gelişme sıklığı %3-4
altındadır. Burada bir konuya değinmekte fayda var,
hastalarımızdan değil de daha çok çevrelerinden geliyor;
ameliyat sonrasında o kadar diyet ve spor yapacaksan ameliyata ne
gerek var? Morbid obez olan kişinin en iyi şartlardaki diyet ile
birlikte hastalıktan kurtulma oranının %3 civarı olduğunu
söylemiştik. Bugün biz mide-barsak sisteminin de çeşitli
hormonlar salgılayan endokrin organlar olduğunu biliyoruz. Cerrahi
ile çıkarılan mide kısmıyla birlikte iştahı kontrol eden bazı
maddeler de sistemden uzaklaşıyor ve kilo hem mide kapasitesinin
azalması hem de bu maddelerin uzaklaşması ile daha az miktarda
besin ile doyabiliyor.
Terazinin
ağır basa tarafı iyi Şeyler
Hastaların
tamamına yakını çok ciddi kilo verir.
Şeker
hastalığı durumuna göre ilaç ihtiyacı azalır, hatta ortadan
kalkabilir.
Hipertansiyon,
kolesterol yüksekliği düzelebilir.
Uyku
apnesi düzelir.
Karaciğer
yağlanması ortadan kalkar.
Diz
ağrıları, eklem ağrıları ortadan kalkabilir.
Obezitenin
sebep olduğu kanser riskleri ortadan kalkar.
Kısırlık
problemine çözüm olabilir.
Cinsel
sağlıkta belirgin düzelme olur.
Yaşam
süresi uzar.
Psikolojik
durum anlamlı düzeyde olumlu etkilenir.
Sonuç
olarak obezite hastalığının, yaşam konforunu bozan ve ciddi
yandaş hastalıklarla birlikte insan ömrünü kısaltan bir durum
olduğunun farkında olmak gerekir. Bu sorunu yaşayan kişilerin
obezite ile tam kapsamlı olarak ilgilenen sağlık kurumlarına
başvurup koruyucu hekimlik ve obezite tedavi seçenekleri konusunda
doğru bilgilenmesi büyük önem taşımaktadır.
Çorlu Vatan Hastanesi
Op Dr Okay Pırtı
0 531 898 12 49
Çorlu Vatan Hastanesi
Op Dr Okay Pırtı
0 531 898 12 49






